Rolls-Royce Hisseleri: Rolls-Royce ve Aston Martin’de Tarihi Sıçrama!

Rolls-Royce Hisseleri- Trump’tan Jest, İngiliz Mühendisliğine Bayram!

Rolls-Royce Hisseleri– İngiltere ile ABD arasında imzalanan yeni ticaret anlaşması, önemli gümrük vergilerini azaltarak İngiliz üreticilere Amerikan pazarına daha kolay erişim sağladı. Bu gelişmenin ardından Rolls-Royce ve Aston Martin hisseleri Perşembe günü sert yükseldi.

Rolls-Royce, Jet Motorlarına Uygulanan Vergiden Muaf Tutuldu

Jet motoru üretiminde dünya liderlerinden biri olan Rolls-Royce, FTSE 100 endeksinde en çok değer kazanan şirketlerden biri oldu. ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick’in yaptığı açıklamada, Rolls-Royce’a ait uçak parçalarının ve motorların ABD gümrük vergilerinden muaf tutulacağı duyuruldu. Bu haberin ardından şirketin hisseleri %4,5 artışla 783,46 penny’ye yükseldi. Bu seviye, eski Başkan Donald Trump’ın 2 Nisan’da başlattığı tarife artışı öncesindeki fiyatın da üzerine çıktı.

Lutnick, “Rolls-Royce motorlarının ve benzeri uçak parçalarının vergisiz şekilde ithalatına izin verdik,” diyerek İngiliz havacılık sektörü için bu kararın önemini vurguladı.

Aston Martin, ABD Pazarındaki Gücünü Pekiştirdi

Lüks otomobil üreticisi Aston Martin’in hisseleri %14 oranında artış gösterdi. Gelirlerinin üçte birinden fazlasını ABD’den elde eden şirket, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada Trump’ın ticaret savaşları nedeniyle ABD’ye ihracatı azaltmak zorunda kalabileceğini belirtmişti. Ancak son anlaşma, yatırımcıların güvenini tazeledi ve şirketin Amerika’daki büyüme potansiyelini yeniden öne çıkardı.

İngiliz Mühendislik Şirketlerinde de Yükseliş

Sadece Rolls-Royce ve Aston Martin değil; Melrose, IMI ve Weir gibi diğer İngiliz mühendislik şirketleri de anlaşmanın ardından değer kazandı. İngiltere ile ABD arasında havacılık teknolojileri alanında daha derin iş birliği kurulacağı yönündeki açıklamalar, sektör genelinde iyimserliği artırdı.

Anlaşmanın Temel Şartları

Trump ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer arasında gerçekleşen bir telefon görüşmesiyle varılan anlaşmaya göre, yılda ABD’ye ihraç edilen ilk 100.000 İngiliz otomobili için %10’luk bir gümrük vergisi uygulanacak. Önceden bu oran %27,5 seviyesindeydi.

Bu düzenleme, BMW’ye ait Rolls-Royce Motors’un yanı sıra Jaguar Land Rover ve Bentley gibi lüks markalar için avantaj sağlıyor. Ancak bazı sınırlandırmalar da bulunuyor. Morningstar otomotiv analisti Rella Suskin, durumu şöyle değerlendirdi:

“Yılda sadece 100.000 otomobile %10 vergi uygulanması, Jaguar gibi markaların Avrupa’daki rakiplerine göre daha avantajlı bir tarife ile ABD pazarında pay kapmasını engelliyor. Jaguar Land Rover 2024 yılında ABD’de 106.000’den fazla araç sattı.”

Suskin, bu anlaşmanın İngiliz üreticiler için ‘mevcut durumu koruma’ niteliğinde olduğunu ve ABD’de üretim yapan BMW gibi firmaların daha büyük fayda sağlayacağını belirtti.

Sektör Temsilcilerinden Karışık Tepkiler

İngiltere Motor Üreticileri ve Tüccarları Derneği (SMMT) CEO’su Mike Hawes ise anlaşmayı memnuniyetle karşıladı: “Bu vergiler, İngiliz otomotiv ihracatçıları için ciddi ve ani bir tehdit oluşturuyordu. Anlaşma sektöre ve çalışanlara daha olumlu bir gelecek vizyonu sunacak.”

Buna rağmen, piyasanın genel tepkisi temkinliydi. FTSE 100 endeksi günü %0,3 düşüşle kapatırken, İngiltere iç pazarına odaklanan FTSE 250 endeksi %0,6 artış gösterdi.

Küresel Etkiler ve Sektörel Yansımalar

Bu ticaret anlaşması, Çin’in de ABD yapımı uçak motorlarını tarifeden muaf tutma kararının ardından geldi. Çin’in yerli yolcu uçağı Comac C919, General Electric’in türbinlerine bağımlı. Bu benzerlik, İngiltere’nin Rolls-Royce’a olan bağımlılığı ile paralellik gösteriyor.

Özetle, yapılan bu ticaret anlaşması her ne kadar tüm ticari engelleri ortadan kaldırmasa ve kapsamlı bir çözüm sunmasa da, İngiltere’nin özellikle havacılık ve otomotiv gibi stratejik öneme sahip sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar için önemli bir nefes alma imkânı sundu. Rolls-Royce gibi dünya çapında tanınan bir mühendislik devi ile Aston Martin gibi prestijli otomobil üreticileri, bu yeni düzenlemeyle birlikte yalnızca mevcut pazar pozisyonlarını korumakla kalmayıp, aynı zamanda ABD pazarındaki varlıklarını güçlendirme potansiyeline de kavuştu. Tarife baskılarının hafiflemesi, bu şirketlerin maliyetlerini düşürerek rekabet avantajı elde etmelerine olanak tanırken, yatırımcı güvenini de artırdı.

İngiltere ile ABD arasında yeniden canlanan ticaret ilişkileri, iki ülke arasında daha kapsamlı iş birliklerinin önünü açabilir. Bu gelişmeler, hem kısa vadeli hisse performansları hem de uzun vadeli stratejik büyüme planları açısından olumlu bir iklim yaratmış durumda. Özellikle transatlantik ticaret koridorunun yeniden canlanmasıyla, İngiliz ihracatçılar için küresel ölçekte daha geniş ve istikrarlı bir ticaret ortamı oluşması bekleniyor.

Yasal Uyarı: Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve yatırım tavsiyesi teşkil etmez. Kripto paralar ve hisse senetleri, özellikle mikro sermayeli şirketlerde, önemli oynaklık ve riske tabidir. Lütfen herhangi bir yatırım kararı vermeden önce kapsamlı bir araştırma yapın.