SFT Protokolünün içsel bir parçası olarak tasarlanan rSPD sadece bir token değildir. rSPDyi Benzersiz Kılan şey, etkinlik ödülleri, promosyonlar, airdroplar ve daha fazlası için ayrılmış dinamik bir değer biçimini temsil etmesidir. Daha da ilgi çekici olan ise gelecekte SPD’ye 1:1 oranında dönüştürülmesinin planlanmasıdır.
rSPDyi Benzersiz Kılan şey Nedir?
SPD ana ağının lansmanından önce, kullanıcılar rSPD’lerini SPD ile 1:1 oranında takas edebilecekler. Dönüştürüldükten sonra, rSPD tokenleri yakılacak ve yeni dönüştürülmüş SPD tokenleri ana ağdaki çeşitli finansal işlemler için kullanılabilecektir.
Açılan Ufuklar
rSPD’nin araçları özellikle ödeme alanında genişlemektedir. Kullanıcılar artık Ironfish ve ALEO gibi önde gelen dijital para birimlerinin madencilik girişimlerini kolaylaştırarak veri merkezi ekipmanı tedarik etmek için rSPD’den yararlanabilirler.
Ayrıca rSPD, kullanıcıların hesaplama paketlerini güvence altına almalarına ve karşılığında çeşitli halka açık zincirlerden token almalarına olanak tanıyan bir hesaplama ödeme aracı olarak da öne çıkmaktadır.
rSPD’nin Edinimi
rSPD kazanmak yalnızca ticaret/tradele sınırlı değildir. Resmi eşantiyonlar, AMA’lar ve test ödülleri gibi topluluk odaklı etkinliklere katılmak da başka bir yoldur.
Ayrıca, Büyükelçi programı, bir ağa sahip olanları başkalarını stake etmeye yönlendirmeye davet ederek, yönlendirdikleri kişinin stake hacmine göre rSPD kazanmalarını sağlar. Yeni stakerlar da onları bekleyen benzersiz bonuslarla dışarıda bırakılmıyor.
SFT Protokolünün rSPD’ye Devrim Niteliğindeki Yaklaşımı
DeFi evrenindeki geleneksel stake etme, sabit mevduatları birçok yönden yansıtır, ancak ek bir avantaja sahiptir. Kullanıcılar stake ederek ağ güvenliğini güçlendirir, işlemleri doğrular ve ödüllendirilir. Fakat bunun doğasında likidite ya da likidite eksikliği gibi bir sınırlama vardır. Stake edilen tokenlar genellikle kilitli kalır, bu da onları takas edilemez ve DeFi işlemlerinde kullanılamaz hale getirir.
Bu likidite sorunu, özellikle de zamanında piyasa fırsatları ortaya çıktığında kullanıcılar için büyük bir engel haline gelebilir. Çığır açan çözümleriyle SFT Protokolü’ne giriş yapın.
çapraz zincir iletişimi, modüler bir halka açık uygulama zinciri ve Substrat mimarisi temelleri üzerine inşa edilen SFT Protokolü, likidite sorununu doğrudan ele almayı amaçlamaktadır. FIL, DOT ve ETH2.0 gibi serbestçe hareket ettirilemeyen uzun vadeli hisselere bağlı tokenlerin kilidini açmayı amaçlamaktadır.
DeFi’nin Neye İhtiyacı Var?
FIL, Cosmos ve Polkadot gibi son projeler token güvenliği ve likiditesi arasındaki çatışmayı artırdı. DeFi alanı, tokenları uzun vadeli stake zincirlerinden kurtarabilecek bir varlığa ihtiyaç duyuyor. İşte bu noktada SFT Protokolü devreye girerek bu tokenların serbestçe akması için merkezi olmayan bir yol sunuyor.
SFT Protokolü Filecoin gibi temel zincirleri desteklerken, temel altyapının önünü açıyor ve kendisini gelecekteki Web3 ve Metaverse için bir anahtar eleman olarak konumlandırmada daha sağlam temellere erişiyor. DeFi alanı, tokenları uzun vadeli stake zincirlerinden kurtarabilecek bir varlığa ihtiyaç duyuyor.
Özet
DeFi evreni, SFT Protocol ve onun rSPD token’ı ile bir paradigma değişimine tanıklık ederken, aynı zamanda stake etme ve likidite normlarını yeniden tanımlamayı da sürdürürken, paydaşlar daha esnek ve ödüllendirici bir DeFi deneyiminin eşiğinde duruyor. Bu gelişen hikaye hakkında daha fazla bilgi için bizi okumaya devam edin. Bu platformda paylaştığım veya hiçbir platformda paylaşılan kimsenin yazdığı hiçbir yazı körü körüne bir yatırım tavsiyesi olamaz. Kişisel araştırma yapılmalıdır.
Leave a comment