FTX’in Eski CEO’su Yargılanırken FTX Hacker’ı Milyonlarca Ethereum Çaldı

FTX’in Eski CEO’su Yargılanırken FTX Hacker’ı Milyonlarca Ethereum Çaldı

Kripto Haberleri – Feshedilmiş kripto para borsası FTX’ten şüpheli para çekme işlemlerinden sorumlu olan ve genellikle “FTX hacker” olarak anılan kişi veya grup, kısa süre önce 7.500 eter (12,6 milyon dolara eşdeğer) çalındı.

Lookonchain tarafından yapılan analize göre, bu varlık son 48 saat içinde toplam 22.500 ETH (yaklaşık 38 milyon $) transfer etti. The Block tarafından bildirildiği üzere, Cumartesi günü Thorchain ve Railgun aracılığıyla bitcoin için eter takasını içeren 2.500 eterlik (yaklaşık 4 milyon dolar) bir hareket de buna dahildi.

Lookonchain tarafından vurgulandığı üzere, FTX bilgisayar korsanı şu anda birden fazla cüzdanda 163.000’den fazla ETH’ye (yaklaşık 275 milyon $) sahip.

FTX hacker’ının bu fon hareketi, borsanın eski CEO’su ve kurucusu Sam Bankman-Fried’in önümüzdeki Salı günü başlaması planlanan dolandırıcılık ve kara para aklama suçlamalarıyla karşı karşıya kalacağı davanın yaklaştığı döneme denk geliyor.

Bir zamanlar önde gelen merkezi bir borsa olan FTX, 2022’deki en büyük saldırılardan birinin kurbanı oldu. Kimliği belirlenemeyen bir bilgisayar korsanı, Bankman-Fried’in 11. Bölüm iflas koruması için başvuruda bulunup şirketten ayrılmasından kısa bir süre sonra borsanın cüzdanlarından önemli miktarda kripto varlığıyla kaçtı. Analiz firması Chainalysis tarafından hazırlanan bir rapora göre kayıpların 350 milyon doları aştığı tahmin ediliyor.

Aralık 2022’de ABD Adalet Bakanlığı, saldırının arkasındaki kişi ya da grubu tespit etmek üzere bir soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Hacker’ın kimliği bilinmezken, Bankman-Fried bir röportajında içeriden birinin, potansiyel olarak “eski bir çalışanın” veya başka bir kötü niyetli aktörün FTX’in kripto cüzdanlarının özel anahtarlarını elde etmiş olabileceğini öne sürdü.

FTX’in Kasım 2022’deki çöküşünün ardından CEO’luk görevini üstlenen John J. Ray III, hazırladığı bir ifadede FTX’in cüzdanlarının özel anahtarlarını şifrelenmemiş halde tuttuğunu ve yetersiz güvenlik önlemleri kullandığını ortaya koydu. Bu koşullar istismar edilebilirliğine katkıda bulunmuş olabilir.