Bitcoin’in Değişen Kimliği: “Dijital Altın”dan Programlanabilir Finansal Ekosisteme

Bitcoin’in Değişen Kimliği

Bitcoin yıllardır kıtlık, merkeziyetsizlik ve bireysel egemenlik ilkelerine inananlar için “dijital altın” olarak anılıyor. Ancak kurumsal ilginin artması, küresel siyasi dengelerin değişmesi ve Bitcoin ağı üzerine inşa edilen yeni teknolojik katmanlarla birlikte, bu anlatının artık evrilme zamanı gelmiş olabilir.

The Clear Crypto Podcast’in son bölümünde, sunucular Nathan Jeffay ve Gareth Jenkinson, uzun yıllardır Bitcoin ekosisteminde yer alan girişimci Dan Held ile Bitcoin’in gelecekteki rolünü ele aldı. Held’e göre, Bitcoin artık sadece değer saklama aracı olmanın ötesine geçerek programlanabilir ve çok daha geniş bir kitleye hitap eden işlevsel bir yapıya dönüşmeye hazırlanıyor.

Siyasetin Bitcoin’e Bakışı Değişiyor

Bu dönüşümdeki en dikkat çekici etkenlerden biri ise siyaset sahnesindeki algı değişimi. Held, ABD’nin Başkanı Donald Trump’ın Bitcoin’i açıkça desteklemesi ve hatta sahip olduğunun bildirilmesini, bu yeni anlatının bir simgesi olarak yorumluyor.

“Amerika tarihinde Bitcoin’e en sıcak yaklaşan yönetimle karşı karşıyayız,” diyen Held, yıllar boyunca medyada Bitcoin’in çevreye zarar verdiği, suç gelirlerini aklamak için kullanıldığı gibi söylemlerin ön planda olduğunu; ancak bugün bizzat bir başkanın Bitcoin’i teşvik ettiğini ifade etti.

Çin’in madencilik yasakları ve Biden yönetiminin kripto bankacılığına yönelik katı tutumuna rağmen, bu gelişmeler Bitcoin’in yükselişini durduramamış görünüyor. Held’e göre, bugün Amerikalıların yaklaşık %25’i Bitcoin sahibi.

Bitcoin’de DeFi Dönemi Başlıyor

Gelecekte Bitcoin’in geçireceği en büyük dönüşümlerden biri ise merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamalarının Bitcoin ağı üzerine inşa edilmesi olabilir. Şu ana dek DeFi denildiğinde akla Ethereum ve Solana gibi ağlar gelse de, Held ve Jenkinson bu altyapının Bitcoin’e taşınabileceğine inanıyor.

“Eğer DeFi’yi tekrar Bitcoin’e getirebilirsek, sadece fiyat spekülasyonu değil; borç verme, ödünç alma, staking gibi daha birçok finansal oyun alanı oluşur. Bu da Bitcoin’in büyümesini daha da hızlandırır,” diyor Held.

Jenkinson ise bu vizyonun önemini şöyle vurguluyor: “Bitcoin’i kullanarak DeFi oluşturduğunuzda, dijital altını temel varlık haline getirmiş oluyorsunuz. Bu çok güçlü bir model. Ancak elbette zorlukları da var. Çünkü birçok Bitcoin maksimalisti Bitcoin’lerini başka bir şey uğruna kullanmak istemiyor.”

Temel Kurallara Dokunmadan Yenilik

Topluluk içindeki bu fikir ayrılığı aslında yeni değil. Held, 2017’deki tartışmalı Bitcoin Cash çatallanmasını hatırlatarak o dönemi “adeta bir iç savaş, kardeşin kardeşe karşı geldiği bir dönemdi” şeklinde tanımlıyor. Ancak bugünkü yenilik süreci, Bitcoin’in temel kurallarını değiştirmeden, onun üzerine katmanlar inşa ederek ilerliyor.

“Kimse Bitcoin’in temelini yeniden yazmayı önermiyor,” diyen Held, bu süreci bir evrim olarak görüyor: “Bu, Bitcoin’in üzerine yapılan bir yenilik. Bitcoin’in kendisi değişmiyor.”