Bitcoin ETF’leri Yeterince Tartışılmayan Gizli Bir Tehditle Karşı Karşıya

Kripto Haberleri- Dünya endişeyle ilk Bitcoin ETF’lerinin onayını beklerken, kalıcı bir endişe beni tüketiyor: Fidelity ve VanEck gibi yalnızca birkaç istisna dışında, başvuru sahiplerinin ezici çoğunluğu saklamacı olarak Coinbase’e güvenmeyi planlıyor.

Siber güvenlik alanına, özellikle de blok zincirlerin dinamik ortamına derinlemesine dalmış bir lider olarak, kripto saklama alanında artan risk yoğunlaşması benim için acil bir endişe haline geldi. Coinbase’in güvenilir bir varlık olarak şu ana kadar bilinen hack olaylarından zarar görmemiş itibarına rağmen, kripto saklamanın doğası gereği istikrarsız olması ve güvenlik protokollerinin sürekli gelişen doğası, sağduyulu ve ihtiyatlı bir yaklaşımı gerektirmektedir.

Sorunun özü Coinbase’in etrafında dönmüyor; daha ziyade varlıkların tek başına bir saklama kurumu bünyesinde istikrarsız bir şekilde toplanmasına odaklanıyor. Kripto varlıklarının doğasında olan likidite ve nakit benzeri doğası, mevcut riskleri artırıyor ve “nitelikli saklayıcı” tanımının yeniden değerlendirilmesine yol açıyor. Mevcut düzenleyici çerçeve, risklerle dolu blockchain tabanlı varlıkların kusursuz yönetimini sağlama konusunda yetersiz kalıyor.

Bitcoin ETF’leri Yeterince Tartışılmayan Gizli Bir Tehditle Karşı Karşıya

Hisse senetleri ve tahvilleri yöneten geleneksel normlardan farklı olarak, bitcoin örneğinde olduğu gibi kripto para birimleri, bir kez ele geçirildiğinde hırsızlığa karşı savunmasız olan taşıyıcı araçlar olarak faaliyet göstermektedir. Başarılı bir kripto hacklemesinin, varlıkların tamamen ortadan kaybolmasına yol açacak olası sonuçları, durmak bilmeyen küresel kripto suç manzarası karşısında daha da endişe verici hale geliyor. Kuzey Kore’nin Lazarus Grubu gibi milyarlarca dolarlık kripto para çalma geçmişine sahip kötü şöhretli hack grupları, bitcoin ETF’lerine akan gelişen fonlara gölge düşürerek onları ana hedef haline getiriyor.

Bitcoin’deki riskler on milyarlara yükselirken, Kuzey Kore veya Rusya gibi devlet destekli aktörler tarafından düzenlenen karmaşık saldırıların hayaleti de büyüyor. Bu tehdidin ciddiyeti, büyük bankaların kullandığına benzer, çok katmanlı gözetim ve dış denetimleri kapsayan bir risk yönetimi modelini gerektirmektedir.

Ancak gözetimin ölçeklenebilirliği büyük bir zorluk teşkil ediyor. Önemli personel sayılarının kolaylaştırdığı güçlü yedekliliğe sahip geleneksel muadillerinin aksine, Coinbase ve BitGo gibi yeni ortaya çıkan kuruluşlar, nitelikli saklama statülerine rağmen, benzer düzeyde yedeklilik elde etmede zorluk yaşayabilir. Nitelikli saklayıcılar için özel olarak tasarlanmış siber güvenlik standartlarının iyileştirilmesine yönelik açık bir zorunluluk bulunmaktadır.

Bitcoin ETF’lerinde Coinbase Hakimiyeti: Kripto Saklama Güvenliği İçin Yeni Siber Güvenlik Standartları Şart

Geleneksel finansal düzenleyiciler tarafından denetlenen tröst veya bankacılık lisanslarına bağlı mevcut atama, siber güvenlik zekasına özel bir odaklanmadan yoksundur. Kripto saklayıcıları için evrensel olarak kabul edilmiş standartların bulunmaması, “nitelikli saklayıcı” statüsünün doğasında var olan azalan güvencenin altını çiziyor.